DUALARIMIZ SENİNLE NEFİSE KIYICI

KORONA ÇÖLLERİNDE ÜÇ ÇİFT MAHZUN BAKIŞ

Bir o kadar derin,bir o kadar keskin.

Coronaysanız ve hizmet edeniniz varsa dünyanın en nasipli insanısınız.Biz o talihlilerden olamadık

Tarifsiz ,izahsız ağrılar ,acılar içinde birbirinden medet uman ,imdat eden

'' Senden daha kôtüyüm ama sabret yardm edicem " diyen cephedeki üç yaralı askerin canını dişine takarak diğerine yardıma koşması misali bir manzara.

Mutfak aktar dükkanı gibi fakat mahzun gözler onları kim ve nasıl hazırlasın ki şimdi diye çaresiz bakıyor.

Bir yudum su verecek takat yok.Çölde serap görürcesine suyu gördüm sanırsın ama suya kavuşamazsın.

Ateşli oğul ateşini düşürmek için duş alıyor sirkeli ,kolonyalı sularla, buz kalıplarıyla kendini ferahlatyor ve anneciğine, ablasına bakıyor, onlara yiyecekler hazIrlyor. Evin güzel kızı gözüne ışık gelir gelmez anne ve kardeş onun kontrolünde. Üzülüyor farkına varmadan hırpalıyor kendini detoks suları hazırlarken, meyveler ikram ederken, topla, kaldır, yıka evin sorumluluklarıyla ilgilenirken...

Ödülmüs gibi evin bulaşık makinesi bozulur bu can havli ortamda.

Nefesler kesilir akşamına ateşli oğul iki defa serum taktırır hastahanede kendine binbir zahmetle. Ve gücünü toplar toplamaz annesini ve ablasını gôtürür hastaneye delikanlı edasıyla.Ablasının gôzüne bakar ayrı üzülür annesine bakar ayrı. Derman olmak,şifa olmak ister anında..Ablaya serum takılır,tomografiler çekilir,nefes ölçümleri yapılır ve üç yaralı evlerine dônerler böyle birkaç zaman.Dışardan çorbalar alınır içilir kimin önce ayağına fer kuvvet gelmişse diğerinin yanına gider,ızdırabını hafifletmeye çalışır gücü nisbetince.Ve geçen 10 gün ne büyük çiledir, zaman geçmez, alamadığın nefes en kıymetlindir artık taş gibi olmuş bedende!

Rabbine şükreder, nefessiz, havasız kalmamak için dua edersin.