TTD Genel Başkanı Bilal AY:
Çocuğunun Ölmesi İçin Dua Eden Anne Var!
Toplumdaki tüm olumsuzluklarla mücadele etmek için yola çıkan, 4 yıl gibi bir süre içerisinde de hayli yol kat eden Temiz Toplum Derneği’nin Genel Başkanı Bilal Ay çalışmaları ile dikkat çekti. Birçok konuda aktif olan dernek uyuşturucu ile mücadelede tüm ülkenin dikkatini üzerine topladı. Ay uyuşturucudan gençlere kadar önemli konulara değinirken gençler için düzenlenen bir konferansta şu açıklamalara yer verdi:’’ 1980 yılında İstanbul Gaziosmanpaşa’da doğdum. Kamu Yönetimi mezunuyum. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım. Bir reklam şirketinde üst düzey yöneticilik yapıyorum.
Temiz bir toplum için ne yapılması gerekiyorsa ve neyle mücadele edilmesi gerekiyorsa Temiz Toplum Derneği’nin çalışma sahası orasıdır. Çünkü temiz bir toplum, hemen her konuda başat faktörlerden.
Ailevi problemlerden, gençliğin sorunlarına; kadına şiddetten, çocuk istismarına kadar birçok alan bizim ilgi alanımıza giriyor.
Şunu da belirteyim, biz “Temiz Toplum” diyoruz ancak asla bireyi ıskalamıyoruz. Her birey özel olduğuna, kimsenin feda edilebilir olmadığına inanıyoruz.
En büyük sıkıntılardan biri olarak bu dönem Uyuşturucuyu görüyoruz. Uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar indi! Bugün sadece İstanbul’da 500 bin bağımlının olduğunu öngörüyoruz. İstanbul’un nüfusunu 15 milyon değil, 20 milyon olarak düşünsek bile her 40 kişiden birisi uyuşturucu bağımlısı. Aileleri ile birlikte düşündüğümüzde sadece İstanbul’da dile kolay tam 2 milyon kişi uyuşturucu belasından etkileniyor.
Anadolu’da durum bir miktar daha iyi ancak oralardan da gelen şikayet seslerinin giderek yükseldiğine şahit oluyoruz.
Bakın sizlere ibret dolu bir sahneden de bahsedeyim. Bir anne bana gelerek çocuğunun ölmesi için dua ettiğini söyledi. Yoksa başkalarını da bu belaya bulaştıracağını, bu yüzden başka annelerin yüreğinin yanmaması için bunu istediğini ifade etti. Bir annenin böyle bir şey söylemesi için neler yaşaması gerekir düşünebiliyor musunuz?
“Ya Satacak ya da Çalacak”
Bir bağımlının yapabileceği iki şey var. Ya çalacak ya da satacak. Bu noktada da tedavinin önemi daha da artıyor. Hem bağımlıyı kurtarmak hem de bulaşmamış gençlerimizi korumak için.
Şunu da ifade etmek istiyorum ki, biz uyuşturucu batağına saplanmış gençlerimizin değil uyuşturucunun karşısındayız
Öncelikle bağımlının tedavi olmaya ikna edilmesi gerek! Ardından tedavi süreci başlayacak. Sonrasında da bir rehabilitasyon süreci yaşanması gerekiyor ve son olarak da bağımlının eski ortamına dönmemesi yani farklı bir yere taşınması gerekiyor. Ancak ülkemizde rehabilitasyon aşaması maalesef yok.
Ülkemizde tedavi aşaması da maalesef oldukça yetersiz. Rakamlar ortada. Kaç insanımızın bu belayla boğuştuğu ortada. Ancak ülke genelindeki AMATEM’lerin toplam yatak kapasitesi 600-650 civarında. Bugün, bir bağımlı 18 yaşını aşmışsa ancak sosyal güvencesi yoksa tedavi bile olamıyor.
Özel bir takım rehabilitasyon merkezleri var ancak onlar da işi tamamen ranta ve ticarete dökmüş durumda.
Devletimiz bu işe büyük bir ciddiyetle ve titizlikle el atmalı.
“Savunma Hattıyız”
Sadece ben 4 yıl içerisinde Türkiye genelinde 300 civarında konferans verdim. Bizim şu anda gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalar daha çok ön alma ve gündem oluşturma yönünde. Konferanslarla gençlerimize ulaşıyor ve tuzağa karşı onları uyarıyoruz. Bu konuda dikkatli olmalarını sağlamaya gayret ediyoruz. Bu da uyuşturucu ile mücadelede çok önemli ve savunma hattı da aynı zamanda.
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.